top of page
Yazarın fotoğrafıTunç Eryiğit

Dijital Dönüşümün Dijitalleştirilmesi

Güncelleme tarihi: 28 Eki 2023

Wikipedia’da yer alan tanıma göre;

Dijital dönüşüm toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonuyla çözüm bulmanın ve buna bağlı olarak iş akışlarının ve kültürün gelişmesi ve değişmesi sürecini tanımlayan bir kavramdır. Yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan dijital dönüşüm, geleneksel metodlardan daha verimli sonuçlar elde etmek için ortaya çıkmıştır. Dijital Dönüşüm, insan ve çevre odağında, teknolojinin sosyolojiyle etkileşiminden ortaya çıkan “yaratıcı yıkımla”, toplumsal olarak yeni bir yönetim, üretim ve yaşam sürecine değişerek dönüşümü olarak da ifade edilebilir. Dijital dönüşüm, yenilikçi ve inovatif çözümlerle verimliliği arttırmayı amaçlar.


Yukarıdaki tanımda da görebileceğimiz gibi dijital dönüşüm kavramından bahsetmemiz için geleneksel yöntemlerle manuel olarak yönettiğimiz süreçleri daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor olmamız gerekiyor. Bunu başarmak için ihtiyacımız olan en önemli unsur da şirket verileri yönetebileceğimiz, süreçlerimizi optimize ederek otomatik hale getirebilecek kurumsal yazılımlardır.

Ancak bu yazılımların üretilmesi için geleneksel yöntemler tercih edildiğinde ortaya çok ciddi bir nitelikli insan emeği ihtiyacı ortaya çıkıyor. Uzun yıllar süren eğitim süreci, yazılan milyonlarca satır kod, içilen litrelerce kahve, bel ve boyun fıtığı bu geleneksel yöntemlerin sonuçlarından yalnızca birkaç tanesi. Sonuç olarak bu yöntemlerde ısrar edildiği sürece bir kurumun iş süreçlerini dijitalleştirmek, insan gücünü azaltmak ve hata payını minimuma indirmek için çok nitelikli insanları uzun süreler çalıştırarak yazılım geliştirmelerini bekliyoruz. Yani nihai amacımız olan dijital dönüşüm için tamamen manuel yönetilen ve yalnızca insan emeğine dayanan dijital dönüşüm projeleri yönetiyoruz.

Peki bir adım ileri giderek dijital dönüşümün felsefesine uygun bir bakış açısıyla yazılım projelerindeki verimi arttırmak mümkün mü?

Ülkeler arası sınırların ortadan kalktığı ve rekabetin her geçen gün daha da sertleştiği günümüzde, yazılım projelerimizi daha verimli hale getirmenin bir yolu var aslında. Yine yukarıdaki tanımda geçtiği haliyle projelerimize “yaratıcı yıkımla”, toplumsal olarak yeni bir yönetim, üretim ve yaşam anlayışı getirdiğimizi düşünecek olursak NoCode ve LowCode platformların tam olarak bu amaca hizmet ettiğini söyleyebiliriz.


Nedir bu NoCode — LowCode?

NoCode, kodlama bilgisi gerektirmeyen bir uygulama geliştirme yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, kullanıcıların basit bir arayüz veya sürükle ve bırak özellikleri kullanarak uygulama oluşturmasını sağlar. Kod yazmak yerine, uygulama, genellikle bir görsel editör kullanılarak yapılandırılır ve farklı bileşenler birleştirilerek oluşturulur. Bu yaklaşım, geliştirme sürecini hızlandırır ve geliştiricilerin kodlama bilgisi olmayan kişilerin bile uygulama oluşturmasına olanak tanır.

LowCode, kodlama gerektiren ancak kodlama bilgisi düzeyini minimize eden bir uygulama geliştirme yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda, uygulama genellikle bir görsel editör veya sürükle ve bırak ara yüzü kullanarak yapılandırılır. Ancak, uygulamanın bazı özellikleri kodlanır.



Sonuç olarak yazılım geliştirme sürecini, hem zaman hem de maliyet avantajı ile verimli kılan bu teknolojiler sayesinde dijital dönüşümün dijitalleştirilmesi kavramından söz edebiliriz. Yani aslında Dijital Dönüşüm için Dijital Dönüşüm!

Kulağa hoş geliyor…

41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page